Veri analizinin işletmeler için ne kadar kritik olduğunu açıklayan bu makale, öncelikle verinin ham bilgi olmaktan çıkarılarak analiz yoluyla işletmeler için stratejik bir kaynak haline gelmesine odaklanıyor. Ham veriler, analiz yöntemleriyle işlenerek anlamlı bilgilere dönüştürülüyor; böylece işletmeler, verileri strateji ve karar alma süreçlerinde daha etkin kullanabiliyor. Özellikle finansal analizlerin yanı sıra insan kaynakları (İK) süreçlerinde veri analizi, işletmenin çalışan memnuniyetini ve verimliliğini artırmasına olanak tanıyor.
İK süreçlerinde veri analizinin uygulanabileceği çeşitli alanlar arasında işe alım, performans değerlendirme, çalışan bağlılığı gibi konular öne çıkıyor. Örneğin, işe alımlarda veri analizi ile adayların yetenekleri daha objektif değerlendiriliyor ve bu sayede en uygun adaylar kısa sürede belirleniyor. Ayrıca, çalışan bağlılığını artırmak amacıyla yapılan anketlerin analiz edilmesi, iş gücünün gelecekteki ihtiyaçlarının doğru bir şekilde projekte edilmesine ve çalışan memnuniyetinin artırılmasına katkı sağlıyor.
Veri analizinin İK’da sunduğu en büyük avantajlar arasında zamandan ve maliyetten tasarruf sağlaması, işletme süreçlerinin aksamadan ilerlemesi, yüksek verimlilik ve çalışan odaklı karar alma süreçleri yer alıyor. Çalışanların eğitim ihtiyaçları da veri analizi yoluyla tespit ediliyor ve işletmenin genel performansı artırılıyor. Böylece, İK odaklı veri analizleri işletme geneline yayılan faydalar sunarak verimli ve sürdürülebilir bir iş ortamı oluşturuyor.
Makale, çeşitli sektörlerdeki başarılı uygulama örneklerine değinerek veri analizinin işletmelere somut katkılarını da gösteriyor. Örneğin, ABD’de bir teknoloji şirketi veri analizi sayesinde işe alım süreçlerini büyük ölçüde kısaltırken; Hollanda’daki bir FMCG şirketi, çalışan eğitimlerinde %400 oranında yatırım geri dönüşü elde etti.